Bundan beş, altı yıl evvel tarafı hararetli tartışmayı Gökhan’ın “Bir şey sorabilir miyim?” sorusu durdurdu.

Gökhan bizi durdurmadan önce Mert ile “boş bir konu” üzerine yirmi dakikadır tartışıyorduk.

Araya girmese en az bir yirmi dakika daha, hem de daha şiddetli tartışmaya devam edecektik.

“Mert” dedi bizi bölmesinin yarattığı sessizliği fırsat bilip.

“En son ne zaman herhangi bir konuda haksız çıktın?”

Kısa bir sessizlik sonra “Bilmiyorum abi, aklıma gelmiyor şimdi.” dedi Mert.

“Bir düşün lütfen. Yeni olmasına gerek yok. Son zamanlarda, son yıllarda olsa yeter.”

“Olmuştur herhalde. Bilemedim.”

“Son zamanlarda birisi ile tartışırken haksız çıktın mı hiç? En azından bir kere?”

“Yok abi. Hiç olmadı.”

“Şundan soruyorum, eğer daha önce hiç haksız çıkmadıysan bu tartışma bir yere varmayacak. Kimse bu tartışmadan bir şey öğrenmeyecek. Kimsenin fikri değişmeyecek. Boşa tartışmaya devam etmenin anlamı yok.” dedi Gökhan.

Daha önce birkaç kez daha Gökhan’ın “haksız olma” müdahalesine maruz kalmış birisi olarak durumu hemen kabullendim.

“Uzatmayalım hakikaten. Gökhan doğru söylüyor.” dedim. Konuyu kapattık, bitti, gitti.

“Boş bir konu” için yirmi dakika daha harcayıp gerilmekten, sinir stres sahibi olmaktan, karşımdakini kırmaktan kurtuldum.

Daha da önemlisi “En son ne zaman herhangi bir konuda haksız çıktın?” sorusunu hayatımda kullanmaya başladım.

Hep haklı olanlara, “Uzatmayalım, ben böyle düşünüyorum sen de öyle” demeyi öğrendim.

Enerjimi arada da olsa haksız çıkanlara, hata yapanlara ve fikrini değiştirenlere harcamaya başladım.

“Hep haklılarla” mecbur kalmadıkça tartışmamayı öğrendim. Fark etmeden kendimi böyle bir tartışmada bulursam da sihirli soruyu sormayı öğrendim. Hiç uzatmadım.

Karşılıklı bir şeyler öğrendiğimiz, kendi fikirlerimi sorgulamamı sağlayan, fikirlerinden şüphe duyan insanlarla zaman geçirmeyi tercih ettim.

“Hep haklı” olmamaya çalıştım. Kendimden, fikirlerimden ve ezberlerimden şüphe etmeye başladım. Bu sayede değiştim.

Gökhan’ın sorusu sayesinde hem daha mutlu hem de daha huzurlu oldum.

Size tavsiyem de tam olarak bu. Arada bir haksız çıkmanız. Haksız olmayı kucaklamanız.

Haksız olmak doğru olmaya giden bir adım. Bakış açısını değiştirmek haksız olmayı değerlendirmek lazım. :)

Bu vesile ile bugün en az bir konuda haksız olduğunuz bir gün dilerim.

Yarın görüşmek üzere!

Yazıyı paylaş