“Burak Bey, biz zaten bunları biliyoruz. Bunlar bilmediğimiz şeyler değil.” dediğinde anlamalıydım. Tecrübesizlik. Yaklaşık 10 yıl sonra, şimdi anlıyorum bu cümlenin aslında ne anlama geldiğini.

Son yıllarda işler iyi gitmiyordu şirkette. Geçen 15 yılda elleri ile büyüttüğü şirket, pazarın büyümesine rağmen rekabet karşısında son 3 yıldır her şeyi denemesine rağmen küçülüyordu. İşler büyürken birlikte olduğu ekip aynen duruyordu. Portföyleri çok değişmemişti. Müşteri memnuniyet anketleri hala oldukça iyiydi. Yurt dışı ofislerin başında eskiden de birlikte çalıştığı güvendiği insanlar vardı. Ama yine de rakipler her geçen gün cirodan pay almaya devam ediyordu.

Her gün kendine “Ben yapılması gereken her şeyi yapıyorum. Ama neden şimdi işe yaramıyor?” sorusunu soruyor, her gün farklı farklı cevaplıyordu:

“Tüketiciler artık değişti, gençler böyle böyle”

“Bizim ürün ekibinde iş yok. Ürün daha iyi olmasa satar.”

“Ahmet beyin kafası ile bu iş olmaz. Olmuyor. Değiştirmek lazım.”

“Daha fazla ülkeye girmeli, daha fazla potansiyel müşteriye ulaşmalıyız.”

“Şuraya bak, koca bir tembeller ordusu. Ben başlarında durmasam hiç bir şey yapamazlar.”

Bu yazı sadece üyelere özel!

Üyelere özel tüm yazılara ve bu yazıya ulaşmak için şimdi abone olun ve hesabınızı yükseltin.

Hemen kayıt ol Bir hesabın var? Giriş Yap