2024 trendlerini kaçırın
Trend ve iç görü konusu tam bir fal hikayesi. Gelecek yılın falına bakan birileri var. Trend raporları için doğru bakış açısı ise faldan farklı: "Trend raporlarına inanma ve raporsuz kal"
Aralık ayının pazarlama, reklam ve teknoloji ile ilgili sektörler açısından iki önemli klişesi vardır. Bir, yıl kapanışları, iki gelecek yıl trend raporları. Bahsi geçen sektörler ilginç şekilde zaman içerisinde trend raporu bağımlısı olmuşlar. Gelecekte tüketici davranışında yaşanacak değişimlere uyum sağlama motivasyonu hiçbir şeyi kaçırmama korkusu ile birleşiyor ve trend raporu enflasyonu yaşanıyor.
Yanlış anlaşılmak istemem. Trendler önemli değil demiyorum. Trend raporları önemsiz.
Derdimi üç başlıkta anlatmama izin verin:
Trendler pek de işe yaramazlar.
Trendler bir miyopluk ürünüdürler.
Trendlere güven ve güvenilirlik bir açmazdır.
Neyin trend neyin moda olduğu size bir görsel ile açıklamak isterim. Son 5 yıl içerisindeki "artificial intelligence, metaverse ve 3d printer" arama hacimleri grafiği hemen aşağıda.
Grafikte de göreceğiniz gibi 3D yazıcı aramaları yatay seyrediyor. Metaverse bir hype yakalamış, moda olmuş, arkasından çakılmış. AI ise yıllardır konuşula gelmiş ve son 2 yılda artma eğilimine girmiş. Trend dediğimiz şey tam olarak bu. Eğilim. Başka örnekten devam.
Aşağıda "broadcasting" ve "cable tv" arama hacimlerini görüyorsunuz. Hemen altına da Netflix arama grafiğini bırakayım. Sizce hangisi trend?
Neyin trend olduğunda hemfikirsek ilk iddiadan başlayayım. Yukarıda gördüğünüz grafikler sizi şaşırttı mı? 3D yazıcı işinin trend olduğunu düşünüyordunuz ve grafik buna uygun çıkmadı mı? Siz hala metaverse'e yatırım yapmak lazım diye mi düşünüyorsunuz markanız için? Yoksa çoktan vazgeçtiniz mi? Artificial Intelligence ve özellikle generative AI konusunda yaşananları fark etmeniz için yıllık trend raporlarına bakmaya ihtiyacınız mı var?
Sizce de kablolu TV ve karasal yayın tükenmiyor mu? Netflix, Disney+, Hulu vb. hizmetler yükselişte. Bunu görmek için trend raporlarına ihtiyaç var mı?
Size bir soru. Grafiğe bakmadan söyleyin, Sizce Facebook'un, Instagram'ın, Twitter'ın ve TikTok'un trendi nasıl? Hangisi eriyor, hangisi büyüyor ve hangisi kopyalayarak yerinde sayıyor?
Önce soruya cevap verin ve sonra aşağıdaki tabloya bakın.
TikTok'un geldiğini en az 3-4 yıldır konuşuyoruz. 2024 trend raporunda TikTok yükselişte ya da kısa videolar yükselişte gibi bir yorum görmek sizce de biraz komik değil mi? Üstelik anlatılanın tersine son 2 yılda TikTok'un video sürelerini katlayarak arttırması, Youtube'un ortalama izleme ve video süresinin artması verisini ne yapacağız?
Twitter'da gördüğüm bir araştırmayı paylaşayım. Son 3 yılın trend raporlarını kıyaslamışlar.
Sonuç: Rezillik!
Kripto-NFT, Metaverse, Gaming vb her şey erimiş. Kimse ChatGPT'yi öngörememiş.
Gelelim bir diğer konuya. Bu trendlerin sana, markana pratik faydası nedir? Bu trendler doğal olarak çok geniş kitlelerin ilgisini çekecek şekilde hazırlanıyor. Farklı farklı bir sürü sektör kendine bir şey bulabilmeli raporlarda. Keçiboynuzu kemirmek gibi bir şey. Çiğne çiğne birazcık şeker tadı için.
Velev ki trend raporlarından sizi ilgilendirecek bir şey buldunuz pratikte ne yapacaksınız? Elinizdeki kaynakları trendlere yatırmaya hazır mısınız? Hadi o da OK ama bir peynir üreticisi olarak generative AI ile ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Gelelim ikincisine. İkinci sorun, trendler konusuna, fazla kısa süreli bakıyor olmamız. Hemen örnek ile geliyorum. 2023 yılı "broadcasting" aramalarına bakalım. Azalma görüyor musunuz? Bu kadar kısa süreye bakmak sadece miyopluk yaratıyor. Bizi yanlış yönlendiriyor.
İddia ediyorum, 2024 trendleri diye bir şey olamaz. Bir yıllık trend olmaz. 2030'a kadar 2040'a, 2050'ye kadar ne olacağı trenddir. Diğer konuştuğumuz şeyler sadece modadır.
Yukarıdaki kripto trendini düşünün. 2024'te yok. 2030'da, 40'ta, 50'de olacak. Blockchain teknolojisi kendine yeni alanlar yaratacak. Ama 2024 raporlarında yok. Neden?
Neden yokun cevabı da üçüncü iddiamız. Çünkü bu raporlar taraflı yazılıyorlar. 3D printer markasının hazırladığı trend raporunda "bu iş büyümüyor artık" görmeyi mi umuyorsunuz? Visa raporuna baktığınızda, Visa'nın da ürünü olan, mobil ödemelerin, artacağını görmemiz sizce de çok normal değil mi? Bir kısmına iyi niyetle "wishful thinking" diyelim. Bu rapordan ticari fayda elde edecek markalara nasıl güvenebiliriz ki? Çıkar çatışması ne olacak? Nerede o "bir gün her evde olacak 3D yazıcılar?"
Hemen hatırlayalım. Geçen yıllarda gözümüzün önünde yaşanmadı mı benzer bir "trend pazarlamacılığı"? Müşterilerine apar topar metaverse sunumu yapan ajanslar nerede şimdi? Yüzbinlerce dolar para harcattıkları, "media first" olup PR yaptıkları metaverse işleri ne oldu? Müşterilerinin metaverse mağazalarına kim girdi? Kim kullandı? NFT galeriler, metaverse müzeler nerede? Bu trend sunumlarını yapan, dünya artık değişti diyerek FOMO yaratan ajanslar niye bu işlerini sürdürmüyorlar hala? Nerede o NFT satan uzmanlar? Vizyoner marka mı kalmadı acaba?
Salgın dönemini hatırlıyor musunuz peki? "Bildiğimiz dünyanın sonu!", "Kapitalizm bitti!", "Ofisler öldü" gibi iddialı açıklamaları. Tüketiciler, kurumlar ya da dünya, böyle devrimsel şekilde değişmiyor ne yazık ki. Pek çok müşterim o dönemler bu "yeni dünya düzeni" söylemine karşı ne dediğimi hatırlar. Sizle de paylaşayım: "Kapitalizm 3 lira fazla verir, maske taktırır, tulum giydirir, yine de fabrikaları çalıştırır." Haklı mı çıktım? Ehhh.
Uzaktan çalışmayı becerip devam edenler oldu mu? Oldu.
Bazı alışkanlıklarda değişim yaşandı mı? Mesela online sipariş, online meeting, yetenek havuzunun küreselleşmesi? Kesinlikle.
Peki bu 2019 raporunda var mıydı? 2020?
Yukarıda anlattığım gelecek ile ilgili tahminlerde bulunma işinin bir adı var: "Falcılık." Ama biz kendimize falcı demiyoruz trend uzmanı, iç görü uzmanı, analist, stratejist gibi lakaplar takıyoruz. Ve elbette bir kısmımız herkesten daha iyi fal bakıyoruz. 🙂
Bir teknolojiyi ilk kullanmanın maliyeti gibi trendlere yatırım yapmanın bedeli de çok yüksek. Çok geç kalmanın da. Doğrusu optimumu bulmak. Peki nasıl olacak? Trendlere nasıl yaklaşmak lazım? Bu falcılığa karşı nasıl korunacağız?
Benim benzeri diğer konularda da geçerli olduğunu düşündüğüm üç kuralım var.
1. Ağzınızı kapatın- Close your mouth
Güncelden, gündemden, trend raporlarından ve modadan uzak durmak. Yıllık trend raporlarına bakmamak, günlük haberleri takip etmemek ve sosyal medya tüketiminde de bu konulardan uzak durmaya dikkat etmek. Bu içeriklerin çoğu çöp. FOMO (fear of missing out) etkisinden uzaklaşmak. İnanın bana hiçbir şey kaçırmıyorsunuz. Ne yediğinize ne tükettiğinize dikkat edin.
2. Kulaklarınızı açın- Open your ears
Çok yıllık ya da her zaman yeşil (evergreen) içerikler tüketmek. Bu tarz içerikler genellikle trendler de dahil olmak üzere her konuya daha geniş perspektif ile yaklaşmanızı sağlayacak temeller sunmakta iyidir. Pazarlama ya da iş stratejinizi, her zaman geçerli olacak temel yaklaşımlara oturtursanız olası trendleri, değişimi taktiksel olarak yakalamanız kolaylaşır. Bazı klasikleşmiş dergileri takip etmek, doğru insanları dinlemek ve okuma tercihlerinde kitaplara ağırlık vermek önemli.
3. İçgüdülerinizi dinleyin- Listen your gut
İlk iki adımı doğru düzgün yapıyorsanız, işinize, piyasaya, teknolojiye ve dünyaya karşı sezgisel ve öznel bir yaklaşım geliştirmişsinizdir. Karşınıza çıkan verileri yorumlarken biriktirdiklerinizi, en çok da temel taşlarınızı kullanmaya hazır hale gelmişsinizdir. Muhtemelen dünyada ne değişiyor ne kaçırıyorum hissi yerini güçlü bir özgüvene terk etmiştir. Bu özgüveni cebimize koyarak kendimize şu soruyu soracağız:
"5 sene sonra, 10 sene sonra, 25 sene sonra neler değişecek, neler değişmeyecek?"
Bu sorunun cevabı kendiniz ve markanız için önemli. Gerisi boş laf.
Kaleminize sağlık, çok iyi bir yazı.
Ders niteliginde bir makale, cok tesekkurler.