AI devrimi ile ilgili nasıl g*t oldum
Geçtiğimiz yıl Mart aylarında “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, büyük bir devrimin eşiğindeyiz” yorumunu yapmıştım. Bugün bir kısım fikrimi güncellemek, g*t olduğumu kabul etmek zorundayım.
Yapay zeka teknolojisi son birkaç yıla kadar sadece dar bir uzman grubun ve akademisyenlerin üzerinde çalıştığı, daha çok geliştirme aşamasında bir alandı. Makine öğrenmesi, yapay zeka, dil işleme konularında ar-ge yapan firmaların bloglarında ya da akademik makalelerde çeşitli örnekler ile karşılaşmıştık. IBM’in Watson’ı, Google DeepMind ekibinin Alpha Go, Alpha Zero gibi ürünler, PR çalışmaları ile kitlelere ulaşan ilk örnekler olarak kabul edilebilir.
Yukarıdaki cümlede kullandığım kitlelere ulaşabilmenin sadece haberdar olmak seviyesinde bir ulaşım olduğunun altını çizmek isterim. Bugün geldiğimiz nokta, kitlelerin gerçekten erişebildiği Midjourney, Stable Diffusion, Dall-E ve ChatGPT gibi teknolojiler. Özellikle “Generative AI” tarafındaki bu gelişmeler şimdiden yapay zeka devriminin en önemli kilometre taşları sayılmakta.
Geçtiğimiz yıl arka arkaya gelen bu gelişmeler doğrultusunda Mart aylarında “hiç bir şey eskisi gibi olmayacak, büyük bir devrimin eşiğindeyiz” minvalinde yorumlar yapmıştım. Bu yorumları, bu ürünleri öğrenmenin önemli olduğu, bu teknolojiler ile haşır neşir olmayanların yaratıcı sektörlerde zorlanacağı, mutlaka ama mutlaka bu konularda kişilerin kendini geliştirmesi gerektiği gibi fikirler ile genişletmiştim. Bugün bir kısım fikrimi güncellemek, g*t olduğumu kabul etmek zorundayım.
Generative AI ile direk haşır neşir olmanın, tükettiğim içerik kaynaklarının bu dönemi “devrim” diye tanımlaması ve benim yakınen takip ettiğim insanların yarattığı “filter bubble” yüzünden gerçeği ıskaladığımı düşünüyorum. Gözden kaçırdığım 3 tane kritik başlığı sizle paylaşmak isterim.
Kitleler üretici değil tüketiciler
Öncelikle “generative ai”, akademik çerçeveden çıkıp bir ürüne dönüşmüş olsa da, şu an hala sadece yaratıcı endüstrileri ilgilendiriyor. Kitleler zaten yapısı gereği üretici değiller, tüketiciler. Bugün karşılaştığımız, bizi her gün şaşırtmayı başaran teknolojiler ileride ürünleştiğinde bile, bu teknolojileri kullanacak insan sayısı düşündüğümüz kadar çok olmayacak. Bir diş doktorunun, bir ev hanımının, sıradan vatandaşın bugün ChatGPT ile, Midjourney ile işi yok. Gelecekte de pek olmayacak. Ne zaman içerik üreticisi olacaklar o zaman bu teknolojileri kullanacaklar.
Yaratıcı endüstrilerde de durum pek farklı değil. Elbette bu teknolojiye erkenden adapte olup kullanan profesyoneller var. Ama büyük bir kalabalık bu konularla ilgilenmedi bile. Alıştığı şekilde işini yapan, kodunu yazan, tasarımını yapan, metin yazan insanlar var. Oldukça da kalabalıklar. Hatta bir kısmı direnç de gösteriyor. Buradaki süreç daha çok devrim gibi değil, evrim gibi ilerleyecek. Bu sektörler de zamanla mecburen değişecekler.
Pazar büyüklüğü, kitlesel açıdan ihtiyaç olmaması ve direnç devrimin önündeki engeller.
Üretici olmak kolay, usta olmak zor
Gözden kaçırdığım diğer konu ise, ilgili platformlara katılmanın ve hızlıca bir şeyler üretmeye başlamanın çok kolay olması ancak daha iyi içerik ya da görsel üretmek konusunda ustalaşmanın zaman alması. Ustalaşmak için yeni promptlar deneyerek daha iyi sonuç almayı öğrenmek, tekrar denemek ve optimize etmek bir zorunluluk. Tek tuşa dokunup mucizeler beklememek gerekiyor. Uzun zamandır optimize ettiğim bir Persona Prompt serisi burada. Bu hale gelmesi için son altı ayda yüzlerce soru sordum ve cevap aldım. Hala optimize etmeye devam ediyorum.
Bu deneme, yanılma ve öğrenme işi ciddi zaman ve kaynak alıyor. Bunu hem Midjourney’de, hem Stable Diffusion’da hem de ChatGPT’de yapmak ve uzmanlaşmak zor. Ben kendi zamanımın sadece %5-6’sını görsel üretim araçlarını denemeye ayırıyorum. Muhtemelen tasarım profesyonellerinde durum tam tersidir. Buradaki problem kaynak problemi. Devrimin önündeki engellerden biri.
Geçmiş yatırımlar
Bir tasarımcı olduğunuzu düşünün. Elinizin altında yıllardır kullanarak uzmanlaştığınız Photoshop var. Neyi nasıl yapacağınızı bildiğiniz, kariyerini neredeyse üzerine inşa ettiğiniz. Saatlerce tutorial’lar izlediğiniz, yeni efektler denediğiniz. Photoshop yerine Excel’i, Word’ü, Figma’yı koyun. Bu uygulamalar eliniz ayağınız olmuş. Bu yatırımınızı bir anda silip kenara atabilir misiniz?
Generative AI teknolojilerinde bir şeyler üretip, bunları alıştığınız yazılımlarla birlikte kullanmak mümkün. Ama kolay değil. Kopyala, edit’le, yükle. Bir sürü manuel iş demek bu. AI elbetteki ciddi bir katma değer yaratıyor ancak operasyonel yükü de hiç az değil. Şu an ki halleri ile kusursuz bir geçiş, iyi bir kullanıcı deneyimi yok.
Kullanıcılar eski platformlarını terketmeye hevesli değiller. Devrimin gerçekleşmesinin önünde bir diğer engel.
Peki ne olacak?
Yapay zeka uygulaması enflasyonu yaşıyoruz. Her yerden üstümüze AI ile yapılan yeni bir şeyler yağıyor. Metin ve görsel üretme ile başlayan macera ses, video, dil çevirisi gibi yeni teknolojiler ile sürüyor. Her gün yeni bir ürüne şaşırıyoruz. Diğer taraftan da open source algoritmalar ve API’lar sayesinde geliştiriciler kendi uygulamalarına yapay zeka desteği ekleyebiliyorlar. Bu uygulama sağnağı devam edecek gibi gözükmekte. Ama bu kadar uygulamayı bilmek, takip etmek, denemek, seçmek pek mümkün olmayacak gibi. Üstelik bir de seçtiğiniz teknolojiyi kullanmayı öğrenmek için zaman yatırımı gerekecek. Ya yanlış teknolojiye yatırım yaparsanız?
Benim tahminim yapay zeka ile ilgili uygulamaların %90-95’inin başarısız olacağı, kapanacağı yönünde. Sektör lideri profesyonel uygulamalar hızlıca adapte olmaya başladı. Adobe Firefly ile AI teknolojilerini mevcut ürünlere entegre ediyor. Bing, ChatGPT desteği sunmaya başlamıştı. Microsoft Copilot yakında ofis belgelerine gelecek. Notion kullanıyorsanız AI geleli baya oldu. Canva AI gelişmelerini “Magic” olarak sunuyor...
Görülen o ki, piyasadaki ana oyuncular bu teknolojileri hızlıca ürünlerine adapte edecekler. Zaten bu uygulamaları kullanan kitleler bir açıdan farketmeden, AI için öğrenme ve zaman yatırımı yapmadan AI kullanıyor olacaklar. Yıllardır alıştıkları uygulamanın içinde, öğrenmeleri gereken tek şey basit promptlar girmek ya da 1-2 tuşa ek tıklama olacak.
Hala devrim diyebilir miyiz yaşadıklarımıza? Kesinlikle evet.
Ama tüketici, son kullanıcı için henüz değil.
Teknolojik açıdan bir devrim. Tüketiciler için evrim olarak yaşanacak. Büyük oyuncular adapte ederek bu savaşı kazanacak gibi gözüküyor. Şimdiden mobil uygulama marketleri AI çöplüğüne dönmüş durumda. Aralarda hype yapan uygulamalar (AI profil foto app’leri gibi) olacaktır ancak ayakta kalanlar adapte olanlar olacak. Geri kalan uygulamalar evrim sonucu yok olacaklar.
Umarım bu iddialarla ilgili de g*t olmam.
Olursam yazacağımdan emin olabilirsiniz. :)