Apple neden yapay zekâ yarışında yok?

Apple’ın yapay zeka konusundaki yavaşlığının bir sebebi olabilir mi? Kendim sorup, kendim cevaplıyorum.

Apple’ın yapay zekâ işlerinde geriden gelmesi ile ilgili bolca yazdım. Executive Summary’lerde bolca da gömdüm. İnsan ister istemez benim fark ettiğim bu geride kalmışlığı Apple yönetiminin fark etmemesi mümkün değil diye düşünüyor. Tim Cook’un ve ekibinin elindeki veri ve imkanlarla onların gelecek vizyonundan daha fazlasına sahip olduğumu ya da olduğumuzu düşünmek biraz fazla özgüven. 🙂

Elbette markalar körleşebilirler. Rekabeti kaçırabilirler. Yanlış inançlarla, yanlış kararlar alabilirler. Ama yapmayın etmeyin, ortalık en az 2 yıldır yıkılıyor yapay zekâ diye.

Dolayısıyla Apple’ı değil kendi fikirlerimi sorguladım bu defa. Yapay zekânın katma değeri ortada ve giderek artıyor. Her gün yeni bir gelişme haberi geliyor. Her gün yeni yetenekler kazanıyor lanet şey. Daha da gelişecek. Bu öngörüler aynı zamanda bir ön yargı. Harika yetenekler kazanıyor ama kim için? Tüketicinin hayatında ne değişiyor?

Ön yargımı kenara bakınca manzara şuna dönüştü. Tüketicinin henüz bu konuda net bir talebi yok. Kitleler yaratılan faydadan habersizler. Haberdar olsalar da hayatlarında, günlük yaşamda henüz bir yeri ve karşılığı yok.

Sanırım, Apple yapay zekayı özellikle cep telefonları açısından henüz bir “değer teklifi” olarak görmüyor. Rekabette bir karşılığı yok. Tüketiciler kameraya, şarj süresine, hızlı şarj olmasına göre satın alma kararı veriyor. Ya da Apple olmasına. :) Belli ki YZ bir satın alma kriteri değil.

Apple’a teknolojik olarak geride kalmanın kaybettirdiği çok da büyük bir şey yok gibi. Hatta daha olgun ve ucuzlamış teknolojileri daha uygun maliyetlerle cihazlarında kullanmaya devam ediyor. Bakınız kameralar. Pazar payında, satışlarda, rekabette geri kalmadığı için de YZ tarafında öncü olmanın henüz bir fark yaratmadığını düşünüyor.

Müşteri tarafında YZ hiç bir rakip için ayrışma sağlamadığı için bu alana büyük yatırım yapmıyor. Yavaş ilerliyor. Bir sürü özellikte rakiplerinin arkasında olmaya takılmadığı gibi buna da takılmıyor. Eldekini satmaya devam ediyor.

Acaba böyle mi gerçekten? Bilmem pek mümkün değil.

Ben sadece büyük Hilmi gibi “bi de böyle” düşünüyorum.