Daha iyi pazarlama iletişimi için şarkı sözlerinden neler öğrenebiliriz?
Markaların en büyük savaşlarından birisi zihnimizde bir yer edinmek. İhtiyaç olduğunda hatırlanmak ve satış yapmak. Peki biz pazarlamacılar hatırda kalan şarkı sözlerinden neler öğrenebiliriz?
Müzik, insanoğlunun duygularını ifade etmenin ve anlamlı mesajlar iletmek için kullandığı en güçlü araçlardan biridir. İyi şarkılar, kısa sürede hafızamıza kazınır ve yıllarca hatırlanır. Peki, bu büyüleyici etkiyi yaratan nedir? Şarkıların ve özellikle de şarkı sözlerinin hatırlanmasını sağlayan teknikler, pazarlamacıların ve reklamcıların işine yarar mı? Bu teknikleri kullanmak markaları daha akılda kalır yapabilir mi? Hadi gelin yaratıcı metinlerin öne çıkan özelliklerine bir bakalım.
1. Her şarkının bir ana fikri vardır. Bütün şarkı bu fikrin üzerine gelişir. Basit ve anlamlı olmalıdır. Markada da öyle.
2. Her şarkı tutarlı bir bakış açısına sahip olmalıdır. Bu şarkı kime yazılmış? Kimin hikayesini anlatıyor? Markada da da öyle.
3. Anlatılacak bir hikayeye sahip olmalıdır. Sözler karışık olsa bile bir hikaye akışı hatırlamayı kolaylaştırır. Markada da öyle.
4. Hikayeyi, kolayca gözümüzün önüne getirmek, aklımızda canlandırmak şarkıyı unutulmaz kılar. Markada da öyle.
5. Şarkı içindeki mesajları gruplara ayırmak, bölmek şarkıyı hatırlanabilir kılar. Markada da öyle.
6. Bu grupları tekrarlamak, güçlü bir mesajı nakarat yapmak işe yarar. Her tekrar, zihinde kalma şansını arttırır. Markada da öyle.
7. Şarkıdaki hikayenin diyaloglu olması ve hikayenin duygusal etkisini göstermek dinleyiciyi tetikler. Markada da öyle.
8. Kafiyeler, ikilemeler gibi kelime oyunları akılda kalıcılığı arttırır. Kolay ezberletir. Şarkının melodisi varsa, sözlerin de bir ritmi vardır. Markada da öyle.
9. Metafor kullanmak şarkıları daha ilginç kılar. Klişelerden uzak durmak ayrıştırır. Markada da öyle.
10. Aynı mesajı farklı şekillerde söylemek bir çeşit tekrardır. Hikayeyi akılda kalıcı kılar. Markada da öyle.
11. Laf kalabalığı, gereksiz eklenmiş kelimeler hatırlamayı zorlaştırır. İyi şarkıların dili basit ve yalındır. Markada da öyle.
Sizin için itina ile yerli ve yabancı karışık kaset doldurdum. Keyifli dinlemeler.
“Yes, and how many times must a man look up
Before he can see the sky?
And how many ears must one man have
Before he can hear people cry?
Yes, and how many deaths will it take 'til he knows
That too many people have died?
The answer, my friend, is blowin' in the wind
The answer is blowin' in the wind” - BOB DYLAN
“Bir şey söyledi ki, bence de doğru
Bir bar filozofu
"Çok kadın hiç kadındır oğlum, yalnızlıktır sonu"
Kadehte yansımama baktım
Ayaklı bir kanıttım
Kadın dergileri testlerinde
Her soruya yanıttım
Tanırsınız benim gibilerini Boş sokaklardan
Çizgilere basmadan yürümeye çalışan insanlardan
Ama dün akşam dedim ki kendi kendime
Kendi kendime
Düşünme!
Düşünme!
Kim anlamış ki sen anlayasın böyle?” - TEOMAN
“Hatırlarım bugün gibi
Sessiz geçen son geceyi
Başın öne eğik bir suçlu gibi
Bana verdiğin hediyeyi
İki küçük kol düğmesi
Bütün bir aşk hikayesi
İki düğme, iki ayrı kolda
Bizim gibi ayrı yolda
Akşam olunca sustururum herkesi, her, her şeyi
Gelir kol düğmelerimin birleşme saati
Usul usul çıkarır koyarım kutuya yan yana
Bitsin bu işkence, kalsınlar bir arada” - BARIŞ MANÇO
“Şu garip halimden bilen, işveli nazlı
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?
Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen, neredesin sen?
Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen, neredesin sen?
Ben ağlarsam ağlayıp, gülersem gülen
Bütün dertlerim' anlayıp, gönlümü bilen
Sanki kalbimi bilerek, yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen, neredesin sen?
Sanki kalbimi bilerek, yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen, neredesin sen?
Sinemde gizli yaramı, kimse bilmiyor'
Hiç bir tabip yarama, merhem olmuyo'
Boynu bükük bir garibim, yüzüm gülmüyor'
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen, neredesin sen?
Boynu bükük bir garibim, yüzüm gülmüyor'
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen, neredesin sen?” - NEŞET ERTAŞ
Eline sağlık Burak. Kime yazılmış kadar, kim dinleyecek de önemli yine aynı marka gibi tüketici ve müşteri ayrı olabilir. Ben dinleyeceksem dili başka, kızım dinleyecekse bambaşka...