Emeklilikte Sun Tzu’ya takılanlar
2500 yıldır stratejistlere ilham olmuş Sun Tzu’yu artık emekli edelim, artık pazarlama adına yeni şeyler söyleyelim.
Medya savaş başlıkları atmaya bayılıyor:
“Samsung, Apple’a karşı: Akıllı telefon savaşları” ya da
“Video abonelik savaşının kazananı Netflix”
Eminim bu başlıklar daha çok tıklama getiriyordur ancak iş dünyasını ya da pazarlamayı bir savaş gibi bir metaforla anlatmak ile ilgili bazı çekincelerim var. Sanırım bu benzetme pazar payları ve pazar liderliği gibi güce dayalı bir mücadeleyi anlatmak için bu kadar sık kullanılıyor. Bize anlatılan hikayelerde, filmlerde, dergilerde izleyicinin alışık olduğu gibi bir rakip, düşman durumu daha etkili bir anlatı sunuyor. Hem de her hikaye gibi gerçeği ıskalamak pahasına. Savaş metaforunun neden yanıltıcı olduğuna bir bakıp örneklerle devam edelim.
Sıfır Toplamlı Oyun Anlayışı:
Savaşta bir tarafın kazancı diğer tarafın kaybıdır.
İş dünyasında ise birçok durumda "kazan-kazan" senaryoları mümkündür, yani her iki tarafın da kazanabileceği durumlar oluşturulabilir.
İşbirliği ve Ortaklık Eksikliği:
Savaşta "biz vs. onlar" mantığı hâkimdir.
İş dünyasında ise rakiplerle işbirliği yapmak ve ortaklıklar kurmak sıkça bir avantaja dönüşebilir.
Amaç Çelişkisi:
Savaş: Bir düşmanı mağlup etmek ve/veya bir tehdidi ortadan kaldırmak.
İş Dünyası: Değer yaratmak, müşteri ihtiyaçlarını karşılamak, kar elde etmek. Bu iki amacın temelde farklı olduğunu görebiliriz.
Rekabetin Doğası:
Savaş: Rekabet, genellikle düşmanın tamamen ortadan kaldırılmasını amaçlar. Bu, sıfır toplamlı bir oyun anlayışıdır: bir tarafın kazancı diğer tarafın kaybıdır.
İş Dünyası: Rekabet, pazarda avantaj elde etmeyi amaçlar, ancak bu, rakiplerin tamamen ortadan kaldırılması anlamına gelmez. Rekabetçi koşullar aksine pazarı büyütür.
Adaptasyon ve Yenilikçilik:
Savaş: Adaptasyon, mevcut tehditlere ve stratejilere yanıt olarak gerçekleşir. Genellikle tepkisel bir yaklaşımdır.
İş Dünyası: Adaptasyon, sadece rekabetçi tehditlere yanıt olarak değil, aynı zamanda müşteri ihtiyaçları, teknolojik gelişmeler ve pazar trendleri doğrultusunda da gerçekleşir. İş dünyası proaktif adaptasyon ve yenilikçilik gerektirir.
Sizden bir ricam var. Lütfen listeyi bir kez daha okuyun ve ilk aklınıza gelen markaları bir kenara yazın. Hatta yoruma yazın. 🙂
McDonald's veya Burger King'i düşünün. McDonald's fast food hizmeti resmen icat etti ve Burger King de onun izinden gitti. Karşılıklı rekabetleri tüm dünyayı etkiledi. Bütün dünyaya Amerikan yaşam tarzını veya Amerikan hızlı yiyecek kültürünü yaydılar. Bu rekabet olmasaydı, McDonald's küresel bir marka olabilir miydi emin değilim. Burger King, McDonald’s için düşman değil sıklıkla birlikte hareket ettiği ve karşılıklı çıkar elde ettiği güçlü rakip. Sadece o kadar.
Rekabet içerisinde birbirlerinden öğrendikleri ile var olan, büyüyen bir kaç marka daha bırakayım örnek olarak. Buyursunlar.
iOS vs. Android
Nike vs. Adidas
Coca-Cola vs. Pepsi
Explorer vs. Chrome
Hotmail vs. Gmail
Instagram vs. Tiktok
Savaş metaforunun yanlışlığında hem fikir miyiz?
Savaş metaforunu kullanan stratejistler ve reklamcılar “Sun Tzu” dan alıntı yapmayı, “Art of War”u stratejinin 2500 yıllık kadim bilgi kaynağı olarak görmeyi severler. Zayıf fikirlerini kurgusal bir savaşa ve tehditkar bir düşmana dayandırmak ellerini güçlendirir. 2.500 yıl sonra Sun Tzu’nun taktiklerinden daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Savaş metaforu yapısı gereği rakipleri bir düşman olarak görür ve rakiplere göre hareket etmek gerektiği gibi bir yanılsama yaratır. Rakipler elbette strateji olarak önemlidir ama pazarlama, rakipleri yendiğimiz bir zafer değil, müşteriyi mutlu ettiğimiz bir başarıdır. Markalar, savaş baltalarını çıkartmaksızın rekabet ortamını ve rakiplerini doğru anladıklarında stratejilerini geliştirebilirler ve rekabet avantajı elde edebilirler.
Hadi gelin artık Sun Tzu’yu emekli edelim. Yavaş yavaş sunumlarımızdan çıkartalım. Sosyal medya paylaşımlarımızda daha az yer verelim. İlla bir alıntı mı ekleyeceksiniz sunuma o zaman Sun Tzu’dan alıntılar yerine Gibi-İlkkan’ın kadim bilgilerinden faydalanabilirsiniz.
Görsel ve alıntılar: https://onedio.com/haber/gibi-dizisinin-modern-cag-filozofu-ilkkan-dan-ece-uner-i-kiskandiracak-hayata-dair-aforizmalar-1061323
Sun Tzu'nun Savaş Sanatı da biraz Machiavelli'nin Prens'inin kaderini yaşıyor. Aslında kitaplarda yazılanların bağlamı ile toplumun genelinin o kitaplara dair algısı çok farklı. Nasıl Machiavelli'nin Prens'ini Söylevler ile birlikte ele alınca aslında atfetledilen oportünizmden daha fazlasını ifade etmeye çalışıyorsa; Sun Tzu'nun eserinin esas amacı da savaşı daha çıkmadan kazanmak üzerine ki kitapta da çoğu savaşın aslında umulan şekilde sonuçlanmadığı üzerinde duruluyor.
avcı ne kadar hile bilirse ayı o kadar yol bilir