İşlerimizi “Sessiz İstifa” diye çerçevelemek hayatımıza anlam katar mı?
Her şeyi birbirine bağlama bug’ı ile anlam arama bug’ı bir arada : “Quiet Quitting”
İnsanların onarılamaz bir bug’ı var. Zihnimiz sürekli olarak her türlü bilgiyi, birbirine bağlıyor. Bazen alakalı, bazen alakasız, bazen de alakalar uydurarak. Bu bir yorumlama süreci. Sonuçların doğru olması şart değil. Hakikati bulmaya dayanan bir süreçten bahsetmiyoruz. Dünyayı yorumlarken sonuçlara bakarak aradaki boşluğu yalanla doldurmak, hiç olmadı uydurmak mümkün. Kendi kendimize bir şeyler icat edebilir ve icatlarımızın sonuçlarına inanabiliriz. Bu kavramsal anlatı karışık geldi ise uydurduğumuz şeyleri kısacık hatırlatmak isterim. İdeolojiler, siyaset ve komplolar, tarih ve din ilk aklıma gelen örnekler. Bu bug’ımızı bir kenara park edelim. Az sonra lazım olacak.
Nerede ise tüm toplumlarda kutsal sayılan meslekler var. Doktorlar, hemşireler, öğretmenler ve askerler neredeyse her toplumda kutsal konumları işgal etmekte. Hiç bunun neden böyle olduğunu düşündünüz mü? Neden oto tamirciliği ya da reklamcılık kutsal değildir de bu meslekler kutsaldır.
Lütfen şu soruma cevap verin: "Birini savaşa gönderip ölmesinin bedeli nedir? Aylık ne kadar maaş karşılığında insanlar ölmeye istekli olurlar?” Hayata karşılık ödenebilecek bir bedel yok. Eğer bir toplum parasal olarak parasal olarak ödeme yapamıyorsa ödemesini her zaman statü ile telafi edecektir. Mesleklerin kutsallığı toplumun bazı mesleklere statü ödeme şeklidir. Ekonomik maliyeti olmayan ama “anlam" içeren bir sosyal statü. ( Bir açıdan baktığınızda buradaki toplumsal statü gerçekliği, yeni bir kavramsal marka olarak “fedakarlık” şeklinde yeniden çerçevelemektir. Bu mesleklerin değer tekliflerinden birisi toplumsal statüdür. Saygı duyulmaktır.)
Bu tarz toplum tarafından inşa edilmiş kurgular, hikayeler, ailede, okulda, toplumsal hayatta bize öğretilen şeylerdir. Biz istemeden de olsa “anlam yaratma” kültürünün içine doğmuşuzdur. İçinde yaşadığımız kabı, kültürü görmezden gelme şansımız pek yok. Yanlış anlaşılmak istemem. Kimseyi ya da hiç bir toplumsal değeri burada yargılamıyorum. Bir nihilist olarak hayatımızın anlamsız olduğunu bilsem de, içimdeki iyimserlik, anlam arayışı mücadelemi istemsizce sürdürüyor. Bu anlam arayıcısı makalemizin ikinci bug’ı.
Bazen, her şeyi birbirine bağlama bug’ı ile anlam arama bug’ına birlikte rastlarız. Bence “Quiet Quitting - Sessiz İstifa" böyle bir fenomen.
Önce Wikipedia'ya tanım için bir göz atalım.
Sessiz işten ayrılma, çalışanların iş faaliyetlerini kasıtlı olarak iş tanımlarıyla sınırlandırdıkları, önceden belirlenmiş beklentileri karşıladıkları ancak aşmadıkları, ek görevler için asla gönüllü olmadıkları ve tüm bunları yalnızca mevcut istihdam durumlarını korumak için yaptıkları ve refahlarını kurumsal hedeflere göre önceliklendirdikleri bir zihniyettir. Çalışanlar zayıf dışsal motivasyon, tükenmişlik ve yöneticilerine ya da kurumlarına karşı duydukları kin nedeniyle sessizce işten ayrılırlar.
Tam burada durup düşünmenizi istiyorsunuz. Yukarıdaki tanıma uygun çalışan, hem de yıllardır böyle çalışan tanıdıklarınız yok mu? Özellikle bankada çalıştığım dönemde bir sürü insanın yukarıdaki tanıma uygun çalıştığını biliyorum. Eminim sizinde böyle insanlar karşınıza çıkmıştır.
Bazı işlerin doğası gereği zaten böyle işler olduğunu kabul etmek zorundayım. Çalışanların da işleri bu şekilde yapmak için bence bolca geçerli nedeni var. Fazlasıyla hak veriyorum. Özellikle tekrara dayalı, problem çözme ihtiyacı olmayan ya da yaratıcılık gerektirmeyen işlerin bir anlam üretmesi, bir iş tatmini yaratması oldukça zor. Bu tarz işlerde çalışanlar beklenen işi yaparlar ve beklenen ücreti alırlar. Yazdıklarımın bir onay değil tespit olduğunu hatırlatmak isterim. Üzgünüm ama genellikle işler genellikle bu şekilde yürüyor.
COVID pandemisi toplumsal olarak yaşadığımız bir ölümle karşılaşma travması idi. Böyle bir travma ve doğal olarak ölüm korkusu iş, hayat ve aile hakkında sorular sormamıza, kendimizi, bildiklerimizi sorgulamamıza neden oldu. Herkesin cevapları farklı olsa da ömürün kısıtlı olduğu gerçeği, hayatta anlamlı bir şeyler yapmayı tetikledi. Anlam arayışı bug’ı hiç olmadığı kadar etkili oldu ve toplumsal bir etki yarattı.
İlk bug’ımız da bu etki ile aktive oldu. Anlam arayışı cevapsız kalınca yerine bir bağ uydurdu ve anlam inşa etti. İş hayatı ve çalışma ile ilgili bu yeni bağ, gerçek ile karşılaştı ve başka bağlar ürettiler. Anlam arayışının sonucunda “anlamsız işler yapıldığı” fark edildi ve zihin yeni bir anlam inşa etti. “Sessiz İstifa - Quiet Quitting”
İşiniz anlamsızsa, iş değiştiremiyor ve mevcut pozisyonunuzda ya da iş ortamında çalışmaya devam etmek zorundaysanız, hayatınızın bu bölümünde hiç bir şeyi değiştiremiyorsanız bu gerçeği kabullenmek yerine çaresizliğini yeni bir anlam ile çerçeveleyebilirsiniz. Sizi tatmin etmeyen işinize yeni bir kavramsal çerçeve çizelim. “Quiet Quitting”. Görevinizi değiştiremezsiniz ama kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacak, daha büyük bir anlamın parçası yapacak formatta tekrar tasarlayabilir, çevrenize havalı kelimelerle anlatabilirsiniz. İçinizdeki ve işinizdeki anlamsızlığı dönüştürürken bu sanki sizin bilinçli bir tercihinizmiş gibi de davranabilirsiniz.
Kendinize ve çevrenize “Şirketim veya patronum bu muameleyi hak ediyor. Ben diğerleri gibi değilim. Bu sessiz bir protesto! Kimse için daha fazlasını asla yapmayacağım.” diyebilirsiniz. Bu süslü çerçeveye inanmak sizin tercihiniz. Pratikte işe gidiyor ve sizden beklenenleri yapmaya devam ediyorsunuz.
Tebrikler! Hâlâ aynı şeyleri yapıyorsunuz, ama artık aynı işler daha anlamlı.