Malcolm Gladwell, coğrafyanın kadere etkisi ve bazen veriye dayanan pazarlama
Eyyyy Malcolm Gladwell! Bu ülkenin 1 Ocak doğumluları sana sözler hazırladı!
Malcolm Gladwell’in en popüler kitaplarından birisi Outliers’ı okumuş ya da duymuşsunuzdur. Başarının bireysel yetenek ve çabadan daha fazlası ile açıklanabileceği iddiası ile yola çıkan kitap; 10.000 saat kuralı, kültürel mirasın önemi ve doğum tarihinin önemi gibi faktörlerin de başarıda etkili olduğunu iddia eder. Bunu da kanıtlara, bilimsel çalışmalara dayandırma iddiasındadır. Tüm örnekler ilgili bölümü destekleyecek şekilde (doğrulama eğilimi ile) yazıldığı için de oldukça tutarlı bir anlatı oluşturur.
Bugünün konusu doğum günlerinin başarı üzerindeki etkisi. Korkmayın. Yaklaşım astrolojik değil, veriye ve gözleme dayanıyor. Malcolm Gladwell kitabında “Göreceli Yaş Etkisini” ele alır ve yılın ilk aylarında doğan çocukların son aylarında doğan çocuklara göre fiziksel olarak daha fazla gelişmiş ve güçlü olmasının spor kariyerlerine etki ettiği iddiası ile çıkagelir. Kanada Hokey Ligi verileri ile anlatıyı genişletir ve erken yaşta açığa çıkan fiziksel farkların uzun vadede daha iyi antrenörlerle, daha fazla oyun süresi ve daha iyi ekipmanlar gibi fırsatlarla birleşmesi ile birlikte başarı açısında fark yarattığını anlatır.
Okullarda da öyle olmaz mı? Bazı çocuklar 6.5 yaşında okula başlarken bazı çocuklar 5.5 yaşında okula başlar. Aradaki zihinsel gelişim farkını öğretmenler genellikle “yetenek” olarak algılar ve bu çocuklara daha fazla ilgi gösterir. Zamanla fark açılır. Bir kısım çocuk doğal olarak daha başarılı olur. Müthiş!
Peki ya bizde? Mesela ülkemizde 1 Ocak’ta doğan çocuklar diğer çocuklardan daha başarılı mıdır? Yukarıdaki iddiayı ülkemiz için de genelleyebilir miyiz? Mantık bunu yapabileceğimizi söylüyor. Peki ama veri? Elimde kesin veri yok. Bu yazının tamamı bir fikir yürütme. Gözlem ve iç görülere dayanıyor. Varacağım yeri de direkt etkilemiyor. Derdimi anlatmam için azıcık idare edilmeye ihtiyacım var. Bana biraz yardımcı olun, lütfen. 🙂
Örümcek hislerim bana 1 Ocak tarihinde doğmuş gözüken çocukların büyük kısmının Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, genellikle ilçe merkezlerinden uzak köylerde yaşadığını söylüyor. Kürtlerin nüfusa 1 Ocak’ta kaydedilmiş olması stand up’larda yapılan bir şaka artık. Birkaç sebebi var. İlki köyden ilçeye ulaşım. Kışın doğan bir çocuğun kesin doğrum tarihini ailesi bilmiyor. Bahar gelip yollar açılıp ilçeye gidince 1 Ocak diye nüfusa kayıt yapılıyor genellikle. Bir kısım çocuk daha önce nüfusa kaydettirilmiş ama sonra ölmüş abisinin, ablasının kimliği ile devam ediyor. Bir kısım aile çocuk okula erken gitmesin diye 1 Ocak tarihli kayıt yaptırıyor.
Malcolm Gladwell gözlükleri ile baktığımızda bu çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimleri sebebi ile diğer çocuklardan “daha başarılı” olmasını beklememiz gerekiyor. Muhtemelen bu çocukların hikayesi tam tersi olabilir. Nüfusa kayıt olmak için bile devlete erişemeyen bu çocukların eğitime, sağlığa ve devlet hizmetlerine erişimi kısıtlı olacaktır. Bu çocuklar temel ihtiyaçlar, hatta beslenme konusunda bile muhtemelen dezavantajlı olarak yetişecekler. Fırsatlara şehir merkezlerindeki arkadaşları kadar erişme imkanları olmayacaklar. Arada Malcolm Gladwell’in iddia ettiği göreceli yaş etkisi olsa bile coğrafyanın gerçekliği başarılı olmalarının önünde ciddi bir engel oluşturacak. Görülen o ki coğrafya Malcolm Gladwell’in iddialarını doğrudan yanlışlayacak. Ama elde kesin veri yok. Biraz gözlem, biraz yoruma dayanıyor her şey. Pazarlama yaparken de durum tam olarak böyle…
Veri işlenmeye muhtaç. İşlenerek bilgiye ve faydaya dönüşecek. Bilginin doğruluğu başka verilerle desteklenerek değil yanlışlanarak test edilecek. İşin doğası gereği yorumlanacak ve imkân dahilinde tekrar test edilecek. Yukarıdaki örnekte olduğu gibi bazen (hatta sıklıkla) elde yeni veriler, araştırma sonuçları, müşteri geri bildirimleri olmayacak. Bunlar varsa da inanın bana çok sınırlı olacak. Veri olsun ya da olmasın yapacağımız şey yine de yoruma dayalı olacak. Ne kadar doğru yorum, görüş, fikir ve iç görü toplayabilirseniz o kadar isabetli pazarlama yapabileceksiniz. %100 doğru, hatasız strateji, kesin bilgi yok. Zemin kaygan. Mesele kesin doğruyu bulmak, hata yapmamak ve yerinde kalmak değil. Mesele küçük hatalarla, bazen kasıtlı yanlışlarla denemek, öğrenmek ve ilerlemek…
Yılın son ayında, bugün doğmuş ve ilçe merkezinde yaşayan, sosyo-ekonomik olarak görece avantajlı bir gruba sahip anne ve babamın kararı askere erken gitmemem için beni nüfusa 1 Ocak’ta kaydetmek olmuş. Malcolm Gladwell, anne ve babamı tanısa onlarla eminim gurur duyardı.
Şimdi Malcolm Gladwell’e sormak isterim:
“Bugünkü Burak olmamı nüfusa geç kaydedilmeme mi borçluyum?
Sorunuzun cevabı, Gladwell'in teorisinin en büyük eksikliğini ortaya koyuyor: Başarıyı tek bir faktöre indirgeme eğilimi. Sizin durumunuzda, 1 Ocak'ta kaydedilmeniz bir dezavantaj göstergesi değil, aksine bilinçli bir aile stratejisinin parçasıydı. Bu da gösteriyor ki, başarı formülü sandığımızdan çok daha karmaşık ve bağlamsal.
Pazarlama açısından da çok değerli bir ders var burada: Veriyi yorumlarken global teorileri yerel gerçeklere körü körüne uygulamak yerine, kültürel bağlamı, sosyo-ekonomik faktörleri ve yerel dinamikleri göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu deneyimi 1990'lı yıllarda Rusya'da yaşadım - İstanbul'daki iş yapış biçimini Güney Rusya'ya taşımaya çalıştığımda her şey ters düz oldu. Yerel çalışanlarımızı dinlemeye başladığımda ise işler düzelmeye başladı. Bu, teorilerin ve deneyimlerin ancak doğru bağlamda işe yaradığının canlı bir örneğiydi.
Mutlu yıllar.
BBC'de yayınlanan şu makaleye (https://www.bbc.com/turkce/ozeldosyalar/2014/10/141001_vert_fut_burclar) göre doğum tarihlerinin insanlar üzerinde çeşitli etkileri var ama astrolojiyle ilgisi yok. Doğduğu mevsimlere göre bazı bebekler daha fazla D vitamini alabiliyor, bazı tarihlerde doğanların alerji hassasiyetleri daha fazla oluyor vs.