OpenAI, Big Tech’e karşı: “Siz hepiniz ben tek”
Yapay zekâ teknolojisinin kazananlar ve kaybedenleri kimler? Stratejik avantaj kimin elinde? Kimler tehdit altında ve kimler ayakta kalır?
Hepimiz bir gün yapay zekâ teknolojilerinin bu noktaya geleceğini biliyor ve bekliyorduk. “Benim ömrüm yetmez” diye bahsettiğimiz teknolojik gelişmelerin, bugün karşımıza çıkması hem beklenmedik hem de korkutucu bir durum. Şu anki kabiliyetlerinin katlanarak artacağını, “ben görmem ama” dediğimiz bir sürü teknolojik gelişmeyle de çok yakınlarda karşılaşacağımız öngörmek için de fütürist olmaya gerek yok.
Apple, Microsoft, Meta, Amazon ve Google yıllardır kendi alanlarındaki tekel denebilecek pozisyonları ile büyümeye devam ediyorlar. Yıllar sonra ilk kez tüm “big tech” üyeleri teknolojik olarak geride kalmış gibi gözüküyor.
Twitter bir mecra, bir haber sitesi. Teknoloji işinde saymam gerektiğinden emin değilim. O sebeple zorlayarak geliştirdikleri ve pek de başarılı olmayan AI/Grok bence kategori dışı. Hiç üstüne söyleyecek bir şey yok, ama şimdilik.
Geri kalma konusundaki listede Amazon’u liste dışı bırakmak istiyorum. Amazon açısından yapay zekâ, güçlü olduğu e-ticaret açısında “rekabetçi bir avantaj” yaratmaktan uzak. Amazon Web Services tarafında ya da Amazon’un alt yapısında yapılacak makine öğrenmesi ve yapay zekâ geliştirmeleri önemli. Bunun dışında son kullanıcılara yönelik üretici yapay zekâ yarışında olması gereksiz. Alexa özelinde yatırım yapabilir ancak bu konuda da önde gelen değil, arkadan gelen olmaktan çekinmiyor Amazon. Açıkçası “Blue Origin”de de gördüğümüz üzere kararlı ve güvenli adımlar Jeff Bezos’un genel stratejisi.
Yapay zekâ alanındaki rekabette Amazon’u liste dışı bıraktığımıza göre geride kalan bence 3 şirket var. En geride kalanı Apple. Şirket düzenli olarak iPhone, iPad ve Mac versiyonlarını teknolojik olarak yeniliyor. Havalı etkinliklerde en çok duyduğumuz şey “bir önceki modele göre %20 performans artışı.” Yapay zekâ ile ilgili ne yazık ki ortada ciddi bir hikâye yok. Buna ek yıllardır ciddi AR-GE kaynağı aktardığı ve stratejik bir hata olduğunu düşündüğüm “Apple Pro Vision” yatırımı var. Apple’ın kendini donanım geliştiricisi olarak konumlandırması bu yatırımda etkili. Facebook’un yıllardır Oculus ile inşa etmeye çalıştığı metaverse hikayesini doğru okuyamadığını, hype ile trendi karıştırdığını ve geleceği yanlış okuduğunu düşünüyorum. Rakibi girdiği için kendini girmek zorunda hissettiği bu alan sadece Apple’ın odağını dağıtmakla kalmıyor, kaynaklarını da tüketmeye devam ediyor. Apple bir sürpriz yapmaz ise hazırlıksız yakalandığı yapay zekâ savaşında seyirci olmaya devam edecek gibi. Gemini ve OpenAI ile teknoloji iş birliği harici pek seçeneği yok gibi. Belki sürpriz bir satın alma.
İkinci sırada Meta (Facebook) var. Apple’ın içine düştüğü metaverse çukurunu ilk kazan da ondan önce içine düşen Mark Zuckerberg oldu. Şirket adını Meta olarak değiştirdikleri düşünülürse yaptıkları stratejik hata daha net anlaşılabilinir. Facebook uzun yıllardır yoktan bir metaverse yaratmaya çalışıyor. Bunun için milyarlarca dolar harcadı. Harcayacak. Ne yazık ki gözlerinin önünde adım adım gelen yapay zekayı ıskaladılar. Bu konuda sonradan da olsa hızlıca aksiyona geçtiler. Open source LLM’ler (Large Language Model) ile varlık göstermeye çalışıyorlar. Fena da değiller ancak hala OpenAI ile Midjourney ile aralarında uçurum var.
Son kaybeden ise tahmin ettiğiniz gibi Google. Google açısından Facebook ve Apple’dan farklı olarak varoluşsal bir tehdit var. Google’ın ana işi, onu var eden şey “Google Arama” direkt saldırı altında. ChatGPT başta olmak üzere dil modelleri internette bilgiye ulaşma şeklimizi, arama motoru ihtiyacını, internet deneyimimizi kökten değiştirebilecek potansiyele sahipler. Google bu tehdit karşısında hızlıca uyum sağlamak zorunda. Apple cihaz satmaya, App Store’dan uygulama satmaya devam edebilir. Meta, Facebook ve Instagram üzerinden reklam gelirleri ile hayatına devam edebilir. Ama Google Arama’nın zayıfladığı bir Google ciddi yara alır, belki de ayakta kalamayabilir. Google’ın gelirlerine baktığınızda arama reklamı gelirleri geriye kalan tüm gelirlerinin toplamından daha fazla. Google yapay zekâ konusunda algıda geri kalmış durumda. Bir şekilde adapte olmak zorunda ki hayatta kalsın.
Google’ın geride kaldığı algısı sadece bana ya da internette teknoloji yazıp çizenlere özgü değil. Google CEO’su Sundar Pichai de öyle hissediyor olmalı ki maçı almak için tüm tuşlara basıyor. Google geçtiğimiz haftaki GoogleIO etkinliğinde yapay zekâ teknolojileri ağırlıklı olmak üzere 100’den fazla geliştirme duyurdu. Üç değil, beş değil, on değil. Pichai, yarışta tekrar öne geçmek için gözünü karartmış ve tüm kaynaklarını seferber etmiş durumda. OpenAI ile gelen rekabet, uyuyan bir devi ayağa kaldırmış gözüküyor.
Ben Google’ın teknolojik olarak yenemeyeceği bir savaşa girdiğini daha doğrusu mecburen girmek zorunda kaldığını düşünüyorum. Bunun sebebi gördüğünüz aktif Google Hizmetleri listesinde saklı. Bu kadar çok ürün ve hizmeti geliştirmeye devam ederken, tek odağı yapay zekâ olan OpenAI’ı yenmek pek mümkün gözükmüyor. Yenemeyecek de peki ne olacak?
Mecburen uyum sağlayacak. Arama motoru olarak hem lider hem de stratejik olarak hala çok güçlü bir konumda. Karşılaştığı tehdidi görmezden gelemez. Çok hızlı şekilde uyum sağlamak zorunda. Tüm mücadelesi de OpenAI’ı yakalamak ve (yapay zekayı?) kendi ürünlerinde kullanılır hale getirmek.
Son olarak hiç bahsetmediğim Microsoft tarafına gelelim. Microsoft, OpenAI’ın yatırımcısı ve geliştirdiği teknolojilere erişimi olan bir teknoloji devi olarak çok büyük bir avantaja sahip. Google hem yapay zekâ modeli Gemini’yi geliştirmek hem de bunu ürünlerine eklemek zorunda. Microsoft hazır bir teknolojiyi ürünlerine ekleyecek. Google gibi dağılmadan, odağını ürünlerini geliştirmekte tutarak yola devam edecek. OpenAI eğer internet aramasını bitirirse, %1-2’lik pazar payı ile Bing’in göreceği zarar asla Google’ın göreceği zarar kadar olmayacak. Microsoft’a, şu an için OpenAI ile birlikte oyunun kazananı demek çok da yanlış olmaz.
Ekonomi ya da piyasa sıfır kazananlı bir oyun değil. OpenAI rekabetçi şekilde hızla “big tech” arasına katılacağa benziyor. Bu katılım pastayı büyütecek ancak her oyuncunun (en çok da Google’ın) diliminden de bir parça almasına imkân tanıyacak.
Google’ın yıllık strateji ve gelecek öngörüleri sunumlarındaki SWOT analizi slaytı güncellendi. “FIRSAT” kutusunda yazan yapay zekâ, bugün tehdit kutucuğuna taşındı. Bu tehdidi konfor alanından çıkmak için bir fırsata çevirecek de Google’ın kendisi. Şu ana kadar geride de olsa bence çok iyi mücadele etti. Bakalım bu savaştan güçlenerek çıkabilecek mi?
Executive Summary:
Yapay zekâ alanındaki hızlı ilerlemeler, büyük teknoloji şirketleri için son derece rekabetçi bir ortam yaratmış ve gelecekteki stratejileri ve pazar konumları üzerinde önemli etkiler oluşturmuştur. Apple, Amazon, Meta (Facebook), Google ve Microsoft gibi şirketler bu yarışın ön saflarında yer almakta ve her biri benzersiz zorluklar ve fırsatlarla karşı karşıyadır.
Yapay zekâ alanındaki rekabet dinamikleri, stratejik odaklanma, uyum sağlama yeteneği ve öngörü kabiliyetinin önemini vurgulamaktadır. Amazon, dikkatli ve hesaplı yaklaşımıyla gücünü korurken, Apple ve Meta stratejik hatalar ve kaynakların yanlış yönlendirilmesi nedeniyle önemli zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Google’ın temel işit tehdit altında olup, bu durum agresif ve kapsamlı bir yanıt gerektirmektedir. Bu arada, Microsoft’un OpenAI ile stratejik ortaklığı, onu yapay zekâ yarışında avantajlı bir konuma getirmektedir. Değişen manzara, inovasyonun, stratejik netliğin ve teknolojik aksamalara yanıt verme yeteneğinin önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir.