Sürekli indirim kampanyası yapmak isteyen pazarlama müdürünü neden kovmalısınız?
Pazarlamanın işi aynı ürünü daha pahalıya satmanızı sağlamaktır. İşinin değer yaratmak olduğunu bilmeyen birisinin ekibinizde yeri olmamalı
Hiç unutmamanız gereken bir söz ile başlamak istiyorum.
Herhangi bir aptal, herhangi bir ürünü indirimle satabilir.
Aynı ürünü daha pahalıya satmak için pazarlama yapmak gerekir.
Rakiplerden ayrışmak ve marka olmak yerine rakiplerden ucuz olmak zaman zaman daha kolay satış yapmayı sağlayabilir. İndirim ile ürün satmak kolaydır. İndirimli satış yapıyorsanız, rakiplerden daha iyi olmaya, marka ve pazarlama yatırımı yapmaya pek ihtiyaç duymazsınız.
Bir süre için ucuz olmak avantajlı bir ortam yaratabilir. Ama bir süre sonra rakip de indirim yapar. Bu defa rekabeti karşılamak ve satış yapmak için tekrar indirim yapmanız gerekir. Rakip de bir süre sonra tekrar indirim yapar. Siz de. Nereye kadar ineceksiniz? Zararına indirim yapmaya devam edecek misiniz?
Ucuzluk, markanın değer tekliflerinden birisi değildir. Ucuzluk ve indirim kampanyalarının peşinden koşmaktansa doğru olan, ürününüzün rakipten ayrışacağı değer teklifini keşfetmek ve buna yatırım yapmaktır. Bu farkı keşfederek markalaşabilir ve aynı ürünü daha pahalıya, daha yüksek kar ile satabilirsiniz.
Ürün satışlarını arttırmak için sürekli “indirim kampanyası” öneren bir pazarlama müdürünü hiç düşünmeden kovmalısınız. Açık konuşayım. Bu şahıs belli ki işinin, görevinin ne olduğunu tam olarak bilmiyor. Pazarlamanın görevi bir ürünün değer teklifini keşfetmek ve bu teklifi kullanarak rakiplerden farklılaşmaktır.
İndirim kampanyaları, bedava kuponları ya da bir alana bir bedava gibi promosyonların önemsiz olduğunu söylemiyorum. Demek istediğim, bunlar bir değer önerisi değil. Pazarlama, benzersiz değer önerisine odaklanır.
Ne zaman birisi gelip size indirim yapalım derse ilk cümleyi hatırlayın:
“Herhangi bir aptal, herhangi bir ürünü indirimle satabilir.”