Yapay zekâlı yıkama yağlama
Ürünlerinde yapay zekâ teknolojisini kullandığını söyleyen şirketler bizi kandırıyor olabilir mi?
Bence bu sene Oxford yılın sözcüğünü “AI” seçmeli. Ama Oxford’un AI destekli kelime seçim sistemi “AI” kelimesini seçmeli. Biz de onu “AI” destekli tarayıcılarımızdan okuduğumuz “AI” destekli hazırlanan haberlerden okumalıyız. Hatta okumamalıyız. “AI” bize haberleri özetlemeli.
“AI” destekli telefonumuz, “AI” ile ortama göre sesi ayarlayan kulaklığımız vasıtasıyla, “AI” destekli sesli yardımcımız tarafından seslendirilen özetleri çalmalı. Bu sırada “AI” teknolojisi ile optimize edilmiş özel formüllü sakızımızı çiğnerken, “AI” ile adımlarımızı sayarak sağlık verisine çeviren ayakkabılarımız ayağımızda, “AI” bir mimar tarafından tasarlanmış kaldırımda yürümeliyiz.
Yapay zekâ konusunun iyice suyu çıkmadı mı? Her yeni girişim, her yeni ürün bir ucundan yapay zekaya atıf ile piyasaya çıkıyor. Gerçekten işe yarayacak bir özellik bile değilken açıklamalarda kenara köşeye yapay zekâ desteği sıkıştırılıyor.
Bakınız “with AI”, Google arama trendleri. Katlanarak artıyor.
Bu işin adı “AI Washing”. Şirketlerin veya ürünlerin yapay zekâ yeteneklerine sahip olmadıkları halde, pazarlama veya reklam amaçlarıyla yapay zekâ teknolojilerini kullandıklarını iddia etmeleri anlamına geliyor. Tıpkı “greenwashing” gibi. Çevresel sürdürülebilirlik yerine yıkanan, temizlenen, ak pak olan yapay zekâ.
Amaç ya tüketiciyi ya da yatırımcıyı manipüle etmek, bir açıdan kandırmak.
Pazarlama böyle bir şey değil. Bu yaklaşım, insanları aptal yerine koymak ve ürüne güvenmesini beklemek.
Peki yıkama yağlamayı işe yarayan yapay zekâdan nasıl ayırt edeceğiz?
Çok basit üç sorumuz var.
Ürününüzde yapay zekâyı hangi çözemediğiniz sorunu çözmesi için kullanıyorsunuz?
Bu teknolojinin ürüne somut katkısı nedir?
Yapay zekâ olmasa ürün ne kaybeder?
Ortada bu sorulara verilen net ve ikna edici yanıtlar yoksa, “AI Washing” ile karşı karşıyasınız. Bundan sonrası ürüne güvenip güvenmemek sizin kararınız. Benden uyarması. 🙂