Tüm medya araçları, reklam, sinema, kitaplar, sanat galerileri, üniversiteler ve milli eğitim, algı ve rıza üretim araçlarıdır. Bu araçlar vasıtasıyla her şey çerçevelenir ve toplumsallaştırılır.
Kaleminize sağlık çok güzel bir yazı. Sondaki soruyla ilgili olarak:
Müşterilerin ve toplumun genel sağlığını bozmadığı (sigaranın özendirilmesi, aşırı şeker tüketiminin diyabete yol açması) ve yeterli bilince ulaşmamış (çocuklar, ergenler vb.) kitleleri ölçüsüzce manipüle etmediği sürece etik açıdan bir sorun olmadığını düşünüyorum. Şirketlerin ortaya çıkmadığı (veya bu kadar güçlenmediği) Kapitalizm öncesindeki çağlarda da toplumları dini otoriteler, devletler, aristokrasi vb. bir şekilde "çerçeveliyordu" sonuç olarak. Kısacası şirketler-reklamlar-pazarlama olmasa da insan toplulukları "çerçevelenmeye" son derece müsait ve öyle veya böyle birileri bunu yapacak. Etik açıdan asıl üzerinde durulması gereken konu; çerçeveleyenlerin denetlenmeyecek şekilde güçlenmesine engel olmaktır.
Kaleminize sağlık çok güzel bir yazı. Sondaki soruyla ilgili olarak:
Müşterilerin ve toplumun genel sağlığını bozmadığı (sigaranın özendirilmesi, aşırı şeker tüketiminin diyabete yol açması) ve yeterli bilince ulaşmamış (çocuklar, ergenler vb.) kitleleri ölçüsüzce manipüle etmediği sürece etik açıdan bir sorun olmadığını düşünüyorum. Şirketlerin ortaya çıkmadığı (veya bu kadar güçlenmediği) Kapitalizm öncesindeki çağlarda da toplumları dini otoriteler, devletler, aristokrasi vb. bir şekilde "çerçeveliyordu" sonuç olarak. Kısacası şirketler-reklamlar-pazarlama olmasa da insan toplulukları "çerçevelenmeye" son derece müsait ve öyle veya böyle birileri bunu yapacak. Etik açıdan asıl üzerinde durulması gereken konu; çerçeveleyenlerin denetlenmeyecek şekilde güçlenmesine engel olmaktır.